Koronavirüs salgınının etkileri sürerken, bilim insanları dünyada ortaya çıkabilecek yeni virüsleri yakından takip ediyor. Son olarak, ABD'nin Alabama eyaletinde keşfedilen Camp Hill virüsü, sağlık camiasında büyük yankı uyandırdı. Uzmanlar, bu virüsün Kuzey Amerika'da tespit edilen ilk henipavirüs olduğunu belirtti. Keşif, bu tür virüslerin sanılandan çok daha geniş bir coğrafi yayılıma sahip olabileceğini gösteriyor.
HENİPAVİRÜSLER ÖLÜMCÜL OLABİLİR
Camp Hill virüsünün ait olduğu henipavirüs ailesi, daha önce dünyada ciddi salgınlara yol açan tehlikeli virüsleri içeriyor. Özellikle Hendra ve Nipah virüsleri, insanlarda ve hayvanlarda yüksek ölüm oranlarıyla biliniyor.
Avustralya'da ortaya çıkan Hendra virüsü, atlar ve insanlarda ölümcül enfeksiyonlara neden olmuştu. Güneydoğu Asya’da tespit edilen Nipah virüsü ise ölüm oranı yüzde 40 ila yüzde 75 arasında değişen vakalarla dikkat çekmişti.
Queensland Üniversitesi’nden Dr. Rhys Parry, Camp Hill virüsüyle ilgili keşfin büyük önem taşıdığını belirterek, "Bu virüslerin tahmin edilenden çok daha geniş bir yayılıma sahip olduğunu gösteriyor. Henipavirüslerin sadece belirli bölgelere özgü olmadığı artık daha net bir şekilde ortaya çıkıyor" dedi.
CAMP HİLL VİRÜSÜ FARELERDE TESPİT EDİLDİ
NTV'den Beyza Çolak'ın haberine göre; Bilim insanları, Camp Hill virüsünü ABD ve Kanada’da yaygın olarak bulunan kuzey kısa kuyruklu farelerde (Blarina brevicauda) keşfetti. Henüz virüsün insanlara bulaşıp bulaşmadığı bilinmese de, uzmanlar potansiyel risklere karşı uyarılarda bulunuyor.
Dr. Parry, virüsün insanlara geçme ihtimaline dikkat çekerek, "Henipavirüslerin hayvandan insana bulaşmasına dair en iyi örneklerden biri, Çin'de keşfedilen Langya virüsüdür. Bu virüs, farelerden insanlara geçti ve benzer bir durum Camp Hill virüsü için de söz konusu olabilir" dedi.
Uzmanlar, özellikle Camp Hill virüsünün bulaş yolları ve insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguluyor.
BİLİM İNSANLARI AŞI GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR
Camp Hill virüsüyle ilgili endişeler artarken, bilim dünyası şimdiden olası bir salgını önlemek için harekete geçti. Dr. Ariel Isaacs, henipavirüs ailesine karşı geliştirilecek bir aşının küresel sağlık açısından büyük bir öneme sahip olacağını belirtti.
"Şu anda bir sonraki adımımız, virüsün hücrelere nasıl girdiğini anlamak ve buna karşı etkili korunma yöntemleri geliştirmek olacak" diyen Dr. Isaacs, bu süreçte uluslararası iş birliğinin kritik rol oynayacağını ifade etti.
Bilim insanları, Camp Hill virüsünün genetik yapısını inceleyerek olası aşı ve antiviral tedavi yöntemleri geliştirmek için çalışmalara başladı. Önümüzdeki aylarda virüsün insan sağlığı üzerindeki potansiyel etkileri hakkında daha fazla veri elde edilmesi bekleniyor