İSTANBUL (AA) - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Tüp Bebek Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Gonca Yetkin Yıldırım, tüp bebek tedavisinde başarı oranındaki en önemli parametrelerden birinin kadının yaşı olduğunu belirterek, 40 yaş öncesinde bir merkeze başvurulmasının önerildiğini bildirdi.

Hepsiburada, 11 Şubat Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü'nü Şanlıurfa'da kutladı Hepsiburada, 11 Şubat Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü'nü Şanlıurfa'da kutladı

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, doğal yollarla gebelik elde edemeyen çiftler için yeni teknolojiler tüp bebek tedavisindeki başarı oranını artırıyor. Yapay zeka destekli embriyoskop, preimplantasyon genetik tanı ve şahitlik sistemi gibi yöntemlerin kullanılmasıyla ilk üç denemede yüzde 80'e varan başarı sağlanıyor.

Kadının yaşının 40'ı geçmemiş olması, tedavinin en önemli avantajlarından biri olarak öne çıkarken, özellikle 35 yaş üstü kadınlarda ve tekrarlayan düşükler ya da genetik hastalık öyküsü bulunan çiftler için bu yöntemler sağlıklı gebelik elde etme şansını artırıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Yıldırım, tüp bebek tedavisinde kadının yaşının en önemli parametrelerden biri olduğunu belirtti.

Yıldırım, tüp bebek tedavisinde en sık uygulanan yöntemler arasında "preimplantasyon genetik tanı"nın yer aldığını kaydederek, bunun elde edilen embriyolardan bir grup hücrenin alınarak genetik teste gönderilmesi ve sağlıklı embriyonun seçilerek transfer edilmesi işlemini içerdiği aktardı.

Bu yöntemin özellikle 35 yaş üstü kadınlar, kromozom anomalili çocuk doğurmuş anneler, tekrarlayan düşükleri olan hastalar ve genetik hastalık taşıyan çiftler için uygulandığını vurgulayan Yıldırım, "Tüp bebek başarısını birçok faktör etkiler ve her çifte aynı başarı oranı verilemez. Başarıda en önemli parametrelerden biri kadının yaşı olduğundan, 40 yaşını geçmeden bir tüp bebek merkezine başvurulması önerilir." ifadesini kullandı.

- "Yapay zeka ve şahitlik sistemleri gibi birçok yeni teknolojiden yararlanılması gerekmektedir"

Medipol Sağlık Grubunda son teknoloji yöntemlerin kullanıldığı bilgisini paylaşan Yıldırım, şahitlik sistemiyle de sperm ve yumurtaların karışmasını önleyerek embriyo düzeyinde güvenliği artırdığını belirtti.

Yıldırım, "Tüp bebek merkezinde hekimin bu konuda ne kadar deneyimli olduğu ve laboratuvarın tecrübesi çok önemlidir. Ayrıca hekimin ve laboratuvarın uyumlu çalışması, laboratuvardaki cihazların teknolojik olarak güncel olması, yapay zeka ve şahitlik sistemleri gibi birçok yeni teknolojiden yararlanılması gerekmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Deneme sonucu negatif olan hastaların tedaviden vazgeçmemeleri önerisinde bulunan Prof. Dr. Yıldırım, tedavide öncelikle yumurtaların uyarılması sağlandığını anlattı.

Yıldırım, deneme sonucu olumsuz olan hastaların tedaviden vazgeçmemesi gerektiğine dikkati çeken Yıldırım, tedavi sürecine ilişkin şunları kaydetti:

"Tedavide öncelikle yumurtaların uyarılması sağlanır. Adetin ikinci ya da üçüncü gününde hasta kliniğe geldiğinde, yaklaşık 10-12 gün boyunca enjeksiyon yaparak yumurtalarını uyarır. Ardından anestezi altında yumurta toplama işlemi gerçekleştirilir; bu sırada hasta herhangi bir ağrı hissetmez. Toplanan yumurtalar, alınan spermle döllenir ve döllenme aşamasını geçen embriyolar yaklaşık 3 ila 5 gün laboratuvarda takip edilir. Daha sonra embriyo transferi yapılır ve transferden yaklaşık 10 ila 14 gün sonra kanda gebelik testi istenir. Sonuca göre hastaya bilgi verilir."

Tüp bebek tedavisinde başarının, deneme sayısıyla ilişkili olduğunu vurgulayan Yıldırım, özellikle ilk üç denemenin başarı oranında önemli olduğu belirtti.

Yıldırım, "Deneme sayısı arttıkça ilk üç deneme özelinde başarı oranı artar. Sperm ve yumurta sayısı yeterli olan hastalarda, ilk denemede en az yüzde 50 ve üzeri gebelik oranı beklenir. İkinci denemede bunun geri kalanının yüzde 50-60'ı, üçüncü denemede ise yüzde 80'lere varan oranlarda gebelik elde edilebilir. Yani hasta deneme yaptıkça başarı şansı artar. Genelde denemesi negatif olan hastalar umutsuzluğa kapılmamalı, gebe kalamayacaklarını düşünerek tedaviyi bırakmamalı ve yola devam etmelidir." bilgisini paylaştı.

Kaynak: aa