GÜNDEM

Prof. Dr. Naci Görür: Süre Doldu! İstanbul’da Deprem Oldu Olacak, Bu İşin Şakası Yok

Deprem Uzmanı ve Yer Bilimci Elazığlı Hemşehrimiz Prof. Dr. Naci Görür, Kanal Fırat ekranlarında yayınlanan Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık’ın hazırlayıp sunduğu “Gündem” programının canlı yayın konuğu oldu. Ülkenin deprem gündemine dair önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul ve Marmara Bölgesine bir kez daha dikkat çekti.

Elazığ’a gelen Deprem Uzmanı ve Yer Bilimci Elazığlı Hemşehrimiz Prof. Dr. Naci Görür, Kanal Fırat ekranlarında yayınlanan Zeki Akbıyık’la “Gündem” programının canlı yayın konuğu oldu.

Hemşehrimiz Prof. Dr. Naci Görür, ülke gündeminde olan İstanbul depremi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

“DEPREM OLDU OLACAK, BU İŞİN ŞAKASI YOK”

Akbıyık’ın İstanbul depremi ile ilgili sorusunu yanıtlayan Prof. Dr. Naci Görür, “Marmara’yı uyardık deprem olacak. Marmara Bölgesini ve İstanbul’u depreme hazırlayın. 25 yıl geçti hala hazırlanmadı. Deprem oldu olacak durumda. Bu işin şakası yok. Marmara denizinin batısında şar köy depremi var 1912. Marmara denizinin doğusunda Kocaeli depremi var Değirmendere 1999. İkisinin arasında 165 km deniz içerisinde depremin en son tarihi 1766’dan itibaren deprem yok. Bu denizin ortasındaki fay 250 senede bir deprem üretiyor. 1766 artı 250 koyarsan 2016 yapar. Demek ki süre doldu. İkincisi batısında varsa deprem marmara denizinin doğusunda deprem varsa ikisinin ortasının hayatta kalması mümkün değil kırılacak. Mecbur bu iki kere iki dört. Matematik gibi söyleyebilirim.” Dedi.

“İSTANBUL’UN KUZEY MARMARA SINIRLARINA MÜTHİŞ BİR AFET GELİR”

Prof. Dr. Naci Görür, “İstanbul’un kuzey marmara sınırlarına müthiş bir afet gelir. Karadeniz’e doğru gidince yerde durumlara göre o afet değişir ama İstanbul’un kuzeyindeki karadenizin sınırları çok çok önemli bizi çok çok üzecek büyük bir darbe alır, Marmara bölgesi de ekonomik olarak çöker. O çökerse Türkiye dizüstü çöker, ne siyasi bağımsızlığın kalır ne de ekonomik bağımsızlığın kalır. El açıp dilensen bile kendini doğrultamazsın. İş bu kadar ciddi. Ama kimseye anlatamıyorsun. Depreme hazırlanmak çok değil. Mevcut yapıyla, mevcut elemanla, mevcut iş bölümü ve iş tanımıyla devleti harekete getirecek mekanizma lazım. O mekanizmada deprem hazırlama mekanizması. Mesela Elazığ depreme hazırlanacak dedik. Yönetim 6 kişi seçecek; biri belediye başkanı, diğeri genel koordinatör, yönetim koordinatörü, halk eğitim koordinatörü, alt yapı koordinatörü, yapı stoku koordinatörü, eko sistem ve çevre koordinatörü ile ekonomik koordinatör. Kim ki İstanbul ve Elazığ’ı depreme hazırlamada karmaşık şey görüyorsa onun kafası karışık. Ya onu bilinçli yapıyor ya da bilmiyor. Elazığ’ı depreme hazırlayacaksanız Elazığlıyı da depreme hazırlama mecburiyetindesiniz. Elazığ depreme hazırlanmazsa, Elazığlı bilinçli olmazsa farkındalıklı olmazsa, deprem kültürü olmazsa Elazığ’ı depreme hazırlayamazsın. Neden? Onu da söyleyeyim. Sen sırtını döndüğün zaman Elazığlı 35 tane kaçak bina yapar, 10 tanede kaçak balkon yapar, 5 tane de kaçak bodrum yapar onu yapar bunu yapar. Onu kötü olduğundan yapmıyor, kendi malı zannediyor öyle düşünüyor. Kendine göre projeye uygun olmaya, projede öngörülmeyen çıkıntı ve girintiyi kendine göre bir şey yapıyor. Hiçbir zaman yönetmenliklerin birebir olduğu gibi binayı yapmıyor. Onu yapmadığını gibi yönetmenlikte emredildiği nitelikte malzemeyi kullanmıyor. Kaliteli malzemeyi kullanmıyor, ucuzuna kaçıyor. Kimi müteahhitler ev yaparken o binaya mühendis bile girmiyor. Mühendisin diploması dolaşıyor” dedi.

Video: