Prof. Dr. Keleş, konuşmasına, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 1987 yılında uyuşturucu ile mücadele konusundaki uluslararası eylem ve işbirliğini güçlendirmek amacıyla bugünü “Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü” olarak kabul ettiğini belirterek başladı.
Devletin bu konudaki kararlılığına dikkat çeken Prof. Dr. Keleş, kolluk kuvvetlerinin gece gündüz demeden çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti. Ayrıca, uyuşturucunun ülkeye girişinin önlenmesi amacıyla gümrük kapıları ve sınırların teknik donanım, insan gücü kapasitesi ve narkotik dedektör köpek sayısı yönünden güçlendirildiğini vurguladı. Prof. Dr. Keleş, 81 ilde yaygınlaştırılan Narkotimlerin kurulmasıyla sokak bazlı mücadelede önemli mesafeler kat edildiğini belirtti.
“BAĞIMLILARIN YENİDEN TOPLUMA KAZANDIRILMASI İÇİN ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜLÜYOR”
Sağlık boyutunda ise, uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele eden bireyler için çeşitli tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin kurulduğunu ve bu merkezlerde bağımlıların yeniden topluma kazandırılması için çalışmalar yürütüldüğünü açıkladı. Sağlık Bakanlığı’nın AMATEM ve ÇEMATEM gibi merkezlerle bu süreçleri yakından takip ettiğini ve bağımlı bireylere en iyi hizmeti sunduğunu ifade eden Prof. Dr. Keleş, bağımlılık tedavisi sonrası sosyal entegrasyon programları ile bağımlı bireylerin topluma kazandırılmasının sağlandığını belirtti.
“18 MERKEZ HİZMETE AÇILDI”
Ayrıca, 8 Temmuz 2015 tarihinde hizmete giren ALO 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı’nın bugüne kadar 681.814 çağrı karşıladığını ve bu çağrılardan 502.286’sına bağımlılıkla ilgili danışmanlık hizmeti sunulduğunu açıkladı. Tedavi sonrası rehabilitasyon programlarının güçlendirildiğini ve bağımlı hastalar için danışmanlık, tedavi, rehabilitasyon ve sosyal uyum süreçlerinin tamamını kapsayacak şekilde BAHAR (Bağımlı Hastalar İçin Rehabilitasyon) Modeli oluşturulduğunu belirten Prof. Dr. Keleş, bu modelin ayakta veya yataklı olarak uygulandığı 18 merkezin hizmete açıldığını söyledi.
Eğitim alanında da önemli adımlar atıldığını ifade eden Prof. Dr. Keleş, okullar ve üniversitelerde uyuşturucunun zararları hakkında bilinçlendirme faaliyetleri yürütüldüğünü ve gençlere sağlıklı yaşamın öneminin anlatıldığını belirtti. “Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı” kapsamında 33.389 rehber öğretmene eğitim verildiğini ve her yıl yaklaşık 10 milyon öğrenci ile 3 milyon yetişkine eğitim verildiğini açıkladı.
Milletvekili Keleş, devletin ve hükümetin uyuşturucu ile mücadeledeki kararlılığının atılan adımlar ve yürütülen çalışmalarla açıkça görüldüğünü vurguladı. Bu mücadelenin yalnızca devletin değil, toplumun her kesiminin ortak sorumluluğu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Keleş, tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ederek, gençlere sağlıklı bir gelecek inşa etmek için kararlı adımlar atmaya devam edeceklerini belirtti.
Milletvekili Prof. Dr. Erol Keleş’in bu konuşması, uyuşturucu ile mücadele konusundaki ulusal ve uluslararası kararlılığı bir kez daha gözler önüne serdi.