Elazığ Valiliği konteynır kentlerin kaldırılacağını duyurarak, konteynırda kalan vatandaşların barınmaları için kendilerine yer bulmalarını talep etti.
Konu ile ilgili Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’dan açıklama geldi.
Milletvekili Erol, “Elazığ ilimiz geçtiğimiz süreçten bu zamana kadar iki tane büyük deprem yaşadı. Bunlardan birincisi 2020 Sivrice Merkezli depremden kaynaklı mağduriyetler yaşandı. İkincisinde yine Maraş Merkezli 2023 yılında yaşanan depremden kaynaklı, Elazığ’da da ağır hasarlı binalardan kaynaklı mağduriyetler yaşandı. Hem 2020 deprem sonrası hem de 2023 deprem sonrası vatandaşlarımızın geçici barınma sorunlarını çözmek için şehrimizin değişik yerlerinde konteynır alanları kuruldu ve bu konteynır alanları kurulurken de vatandaşlarımızın geçici de olsa bu barınma sorunlarının çözümüne yönelik bir tedbir olarak kurulmuştu. O süreçle ilgili değerlendirdiğin zaman gerçekten Devletin anlık alması gereken tedbirlerle ilgili, uygulamayla ilgili memnuniyet yaratmıştı. Vatandaşlarımız çaresizlikten de olsa başlarını sokacak yer olmadığı için konteynırda uzun süre yaşamak zorunda kaldılar. Allah hiç kimseyi böyle bir zorlukla karşı karşıya bırakmasın. Gerçekten kışın soğuğunda ailenizle birlikte bu konteynırda yaşamak çok da kolay değil ama çaresizlik işin içinde olunca başka başınızı sokacağınız bir mekan bir mesken olmadığı için mecburen uzun süreden beri vatandaşlarımız Elazığlı hemşehrilerimiz bütün zor koşulara rağmen o konteynır kentte çocuklarıyla, aileleriyle yaşamlarını devam etmenin mücadelesini verdiler.
Milletvekili Erol açıklamasında, vatandaşların konut ihtiyacının karşılanmadan, kanunlara dayanılarak, yapılan bu tahliye işlemini doğru bulmadığını belirterek, İl yöneticilerine çağrıda bulundu.
Milletvekili Erol, “Bugün aldığımız bir habere göre konteynır kentleri valilikler kanunlar ve yönetmelikten kaynaklı tebligat yaparak boşaltılması gerektiğini konusunda orada barınma ihtiyacını gideren hemşehrilerimize tebligatlar gitmiş ve bu tebligatlar doğrultusunda da 15 günlük bir süre verilmiş. Kanunların olması ve kanunlardan kaynaklı vatandaşın mağdur edilmesine gerekçe bulmuyorum. Kanunlar bu süreci planlamış olabilir süreyi tarif etmiş olabilir ama sonuçta vatandaşın halen sorunları çözülmüş değil. Kendi yıkılan evleriyle ilgili Toplu Konut Dairesinin yaptığı evlerle ilgili bir hak sahipliğinin kazanılması, verilmesi ve başlarını sokacak evlerin kendilerine verilmesiyle ilgili süreç tamamlamasından kaynaklı çaresizlikten kaynaklı bu konteynır kentlerde oturuyorlar ve bunun kanuni gerekçe göstererek bu kanundan kaynaklı bir gerekçe ile bu konteynır kentlerin boşaltılmasını asla doğru bulmuyorum. Bu konteynır kentlerde vatandaşlarımız çaresiz kaldıkları için orda oturduklarının görülmesini ve bilinmesi gerektiğini düşünerek ilimizin valisinden ve bu konuyla ilgili bürokratlardan ve ilimizin Milletvekillerinden beklentimiz bu konuyu mecliste de gündeme getireceğim. Konteynır kentlerdeki boşaltma işlemlerinin acilen durdurulması ve oradaki insanların kalıcı barınma sorunu çözülünceye kadar konteynır kentlerin aynı yerde kalması ve kalıcı konut sorunu çözüldükten sonra konteynır kentlerin boşaltılması gerektiğini düşüncesindeyim” dedi.