Açıkkapı, küresel iklim değişikliği, nüfus artışı, göç ve doğal afetler gibi etkenlerin tarım ve gıdanın stratejik önemini artırdığına dikkat çekti ve Türkiye’nin bu doğrultuda attığı adımlara vurgu yaptı.
Açıkkapı, tarım ve orman sektöründe devrim niteliğinde reformlar yapıldığını belirterek, üretim planlamasının su kaynaklarını merkeze alan bir yaklaşımla geliştirildiğini ifade ederken, bu çerçevede, üreticilere su kısıtı ve planlanma desteği sağlandığını; sertifikalı tohum, organik tarım ve iyi tarım uygulamalarının da desteklendiğini belirtti.
Hayvancılık alanında da üç yıllık destekleme planı hazırlandığını belirten Açıkkapı, bu desteklerin özellikle genç, kadın yetiştiriciler ve aile işletmeleri için önemli olduğunu kaydetti.
Elazığ’a Özel Talepler ve Yatırımlar
Konuşmasının devamında Elazığ’ın tarımsal potansiyeline dikkat çeken Açıkkapı, özellikle Türkiye’nin ilk yüzer güneş enerjisi santralinin Keban’da hayata geçtiğini ve kalan 3 megavatlık kısmının tamamlanmasını beklediklerini ifade etti. Ayrıca, Elazığ’da 1956 yılından bu yana hizmet veren şeker fabrikasının modernizasyonu için Bakanlıktan destek istedi. Bu fabrikada doğalgaza geçiş, yeni kazanlar ve modernizasyon çalışmaları gibi yatırımlara ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Açıkkapı, il tarım müdürlüğü tarafından sunulan 12 projeye destek verilmesi halinde Elazığ tarımına katkı sağlanacağını vurguladı. Bu projelerin onaylanmasıyla Elazığ’ın kırsal kalkınma projelerinde daha da ileriye gideceğini dile getirdi.
Tarım ve Gıda Güvenliğinde Türkiye’nin Güçlü Yeri
Açıkkapı, Türkiye’nin gıda üretiminde dünya sıralamasında önemli bir yere sahip olduğunu, Cumhuriyet tarihinin bitkisel üretim rekorlarının kırıldığını ve su ürünleri ihracatında büyük başarılara imza atıldığını ifade ederken , bu bağlamda, Elazığ’ın Türkiye’de alabalık üretiminde birinci sırada olduğunu belirtti.
Açıkkapı ayrıca, Bakanlığın su kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve tarımsal üretimde sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla yürüttüğü çalışmalara değindi. Su yönetimi, tarımsal sulamada verimlilik ve havza bazında planlama gibi konularda atılan adımların önemini vurguladı. Ayrıca, tarımsal sulama projelerinin genişletilmesi ve modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması konusunda önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirtti.
2025 Yılı Bütçesine Destek Temennisi
Açıkkapı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesinin Türkiye tarımı için hayırlı olmasını dileyerek, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve ekibine katkılardan dolayı teşekkür etti.
Açıkkapı’nın konuşmasının tam metni şu şekilde:
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakanım, Bakan Yardımcılarım, kıymetli bürokratlar, Komisyonumuzun çok değerli üyeleri; Tarım ve Orman Bakanlığımızın bütçe görüşmelerinde AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunuyorum.
Dünya gündeminde ilk sıralarda yer alan iklim değişikliği, nüfus artışı, göç, jeopolitik riskler, doğal afetler ve salgın hastalıklar gibi etkenler tarım ve gıdanın stratejik önemini daha da belirgin hâle getirmiştir. Bu gelişmelere gıda ticaretindeki korumacı yaklaşımların, tarım ve gıdada tekelleşme eğilimlerinin eklenmesiyle gıdaya erişimde sıkıntılar yaşanmış ve tüm ülkeler bu yeni durum için birtakım önlemler almaya başlamıştır.
Değerli milletvekilleri, Hükûmetlerimiz döneminde bu değişimler göz önünde bulundurularak tarım ve orman sektö-ründe devrim niteliğinde düzenlemeler ve yapısal reformlar hayata geçirilmiştir. Artan maliyetler ve tarım arazilerindeki azalma gibi gelişmeler, bunun yanında nüfus artışıyla beraber gıdaya olan talebin artması, doğal kaynakların optimum kullanımını sağlayacak etkin bir planlama süreci ihtiyacını doğurmuştur. Bu kapsamda yapılan reformların en önemlilerinden biri olan ve yıllardır ülke gündeminde yer alan üretim planlaması süreci, suyu merkeze alarak bütüncül bir yaklaşımla başlatılmıştır. Tarım-sal üretim planlaması çerçevesinde iklim değişikliğine uyumlu bir yaklaşımla üretim süreçleri yeniden şekillendirilmektedir. Tarımsal ürünlerin arz ve talep miktarı dikkate alınarak hangi tarım havzasında veya işletmede hangi ürünlerin üretileceğini belirleyecek bir model geliştirilmiştir. Yeni sistemle birlikte stratejik ürünler en uygun yerde üretilecek, yeterliliğimiz artırılacak, üreticilerimizin pazarlama imkânları geliştirilecek ve tarıma dayalı sanayinin ham madde ihtiyacı karşılanacaktır. Böylece üreti-cilerimiz korunarak güçlendirilirken tüketicimizin de daha uygun şartlarda gıdaya erişim imkânı bulması sağlanacaktır. Tarım-sal üretim planları 2024-2026 yıllarını kapsayacak şekilde üç yıllık hazırlanmış ve hayvansal üretim ile su ürünleri planlamaları 1 Ocak 2024 tarihinde, bitkisel üretim planlaması ise 1 Eylül 2024 tarihinde uygulamaya konulmuştur.
Bakanlığımız su kaynaklarımızın korunmasını merkeze alarak tarımsal üretimi sürdürülebilir kılmak, verimliliği ve ka-liteyi arttırmak, gıda arz güvenliğini ve üretim planlaması uygulamalarını güçlendirmek amacıyla yeni destekleme modelini de hayata geçirmiştir. Yeni destekleme modeliyle bitkisel üretim destekleri 24 Ağustos 2024 tarihinde yayımlanmış ve üretim dö-neminden önce üç yıllık olarak ilan edilmiştir. Üreticilerimiz ekim öncesinde hangi ürüne hangi havzada ne kadar destek ala-cağını bilerek planlamalarını yapabilecektir.
Bitkisel üretim destekleri temel destek, planlanma desteği, ve su kısıtı desteği olarak 3ayrı bileşenden oluşmaktadır. Bu destekler için aranan şartların tamamını sağlayan üreticilerin mazot ve gübre maliyetlerinin tamamı karşılanacaktır. Ayrıca, sertifikalı tohum ve fidan kullanımı desteklenmeye devam ederken yerli ve millî sertifikalı tohumla üretim yapan çiftçilerimize ilave destek verilecektir. Sağlıklı üretim için organik tarım ve iyi tarım uygulamaları ile katı organik gübre desteği de devam edecektir.
Destekleme tutarları, girdi maliyetlerindeki değişiklikler dikkate alınarak her yıl güncellenecektir. Üreticilerimiz Bakan-lığımızın ilgili kayıt sistemine kayıtlı olmak ve mevzuat çerçevesinde gereken şartları sağlamak kaydıyla bu desteklerden yarar-lanabileceklerdir. Hayvansal üretim için 2024-2026 yıllarında yapılacak hayvancılık desteklemelerine ilişkin karar 26 Temmuz 2024 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yine, hayvancılık destekleri de üç yıllık olarak hazırlanmış ve böylelikle üreticilerimize uzun vadeli bir öngörü sağ-lanmıştır. Bu destekleme kapsamında hayvansal üretim temel hayvancılık destekleri ve ürün geliştirme destekleri olarak iki ana gruba ayrılmıştır. Ayrıca, bu desteklerle ilk defa aile işletmeleri, genç ve kadın yetiştiriciler ve birinci derece tarımsal amaçlı örgütlere üye yetiştiricilerimize ek destek sağlanacaktır. Suni tohumlama, soy kütüğü ve süt soğutma gibi kriterleri sağlayan üreticilerimiz de ilave desteklerden yararlanacaklardır. Su ürünleri alanında da proje kapasitesi 50 ton/yıl ve altı olan kapalı devre üretim yapan işletmelere teknik kriterlere göre ilave destek sağlanacaktır. Ayrıca, küçük ölçekli balıkçılık yapan kadınlara sağlanan destek yüzde 35 oranında artırılacaktır.
Üretim planlamasının önemli araçlarından birisi olan üreticileri ve alıcıları bir araya getirerek fiyat dalgalanmalarının en aza indirilmesini sağlayacak sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılması için gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Sözleşmeli üretim yapan çiftçilerimize tarım sigortaları kapsamında ilave prim indirimleri de sağlanmıştır. Kayıtlılığı artırmak için Çiftçi Kayıt Sis-temi'nde değişiklik yapılmış, böylelikle mülkiyet ve miras sorunları sebebiyle desteklerden mahrum kalan üreticilerimizin ta-rımsal desteklerden faydalanabilmesine imkân sağlanmıştır. İşlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılarak gıda arz güvenliğinin desteklenmesi için yapılan düzenlemeyle üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen arazilerin kira bedellerinin arazi ma-liklerine ödenmesi şartıyla tarımsal üretim amaçlı kiralanması sağlanacaktır. Araziler Bakanlığımız eliyle ve öncelikli olarak o yerleşim yerinde ikamet eden çiftçilerimize, tarımsal kooperatiflere, dernek ve vakıflara kiralanacaktır.
Tarımsal üretim planlamasının bir diğer önemli unsuru olan genel tarım sayımı süreci de başlatılmıştır. En son 2001 yılında yapılan bu sayım ülkemizin tarım politikalarına altlık teşkil edecektir. TÜİK'le birlikte yürütülen bu çalışmalar çerçevesin-de idari kayıtlarda bulunmayan tarım arazilerinin ve bu arazilerde faaliyet gösteren işletmelerin tespiti yapılacaktır.
Değerli milletvekilleri, Bakanlığımızın yürüttüğü doğru ve kararlı politikalarla diğer ülkelere göre kısıtlı üretim kaynak-larına sahip olmasına rağmen ülkemiz 9'uncu sıradadır. Yürütülen çalışmalarla bitkisel üretimde cumhuriyet tarihinin rekorları kırılmıştır. Hayvan sayısında ve hayvansal üretimde önemli artışlar sağlanmıştır. Yine, su ürünleri üretimi ve ihracatında çok önemli başarılara imza atılmıştır. Bugün 100'den fazla ülkeye su ürünleri ihracatı yapılmaktadır. İlim Elâzığ da bu anlamda Türkiye'de alabalık üretiminde sanırım Türkiye'de 1'inci sıradadır.
Doğal afetlerin tarımsal üretimi olumsuz etkilememesi için tarım sigortalarının kapsamı genişletilmiş, katılım sigorta-cılığı ve gelir koruma sigortası gibi yeni uygulamalar hayata geçirilmiştir. Kırsal Kalkınma Programı'yla yerel ekonomi güçlendi-rilmesi, tarımsal üretimin artırılması ve gençlerimizin kırsalda tutularak ülkemizin kalkınmasına katkı sağlanması hedeflenmek-tedir. Bu kapsamda, kırsal ekonomik yatırım ve ekonomik altyapı projelerine ağırlık verilerek üretime değer katılmış, istihdam oluşturulmuş ve gıda kayıplarımızın azaltılmasına katkı sağlanmıştır. Kırsal dezavantajlı bölgelerde yürütülen dış kaynaklı kırsal kalkınma projelerine hız verilerek aile işletmelerine sağlanan destekler ve gelir getirici faaliyetler artırılmıştır. Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı ve Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma Programı, Kırsal Kalkınmada Uzman Eller Projesi'yle hibe ve destekler verilmiştir. Bu anlamda, ilim Elâzığ'da da TKDK vasıtasıyla 4,3 milyarlık yatırıma karşın 2,2 milyar hibe deste-ği sağlanmıştır. Bu konuda teşekkür ediyoruz.
Jeotermal kaynaklarımızın yanı sıra rüzgâr, güneş ve biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının da kullanılacağı organize tarım bölgeleri hızla yaygınlaştırılmaktadır. Toprak kaynaklarımızın korunması ve sürdürülebilir kullanımının sağlan-ması amacıyla ilan edilen büyük ova koruma alanları artırılmıştır. Başta tohum olmak üzere bu ülkenin kendine has her bir ta-rımsal değeri, genetik kaynağı koruma altına alınmıştır. Ata Tohumu Projesi kapsamında farklı türde yerel çeşitler araştırma enstitüsü adına tescil ettirilmiş ve koruma altına alınmıştır. AR-GE çalışmaları kapsamında bitkisel ve hayvansal üretimde iklim değişikliğine uyumlu, verim kabiliyeti yüksek, yerli ve millî tohumluk ve hatlar geliştirilmiştir.
Değerli milletvekilleri, Bakanlığımız en temel insan haklarından biri olarak görülen güvenilir gıdaya erişim için tarla-dan sofraya bütün süreçleri yedi gün yirmi dört saat esasıyla titizlikle denetlemektedir. Hükûmetlerimiz döneminde gıda denet-çisi sayısında ve gıda denetimlerinde önemli artışlar sağlanmış, güvenilir gıda ve sağlıklı beslenmeye yönelik önemli düzen-lemeler yapılmıştır. Ürün kayıplarını önleyerek verim ve kaliteyi artırmak amacıyla bitki hastalık ve zararlılarına karşı mücadele faaliyetleri, çevre dostu, biyolojik ve biyoteknik mücadele uygulamaları önceliklendirilerek sürdürülmektedir.
Hayvan hastalıklarıyla mücadele aralıksız devam etmekte olup bulaşıcı hayvan hastalıklarına karşı aşılama ve eradi-kasyon programları uygulanmaktadır. Şap, karbon gibi hastalıklara karşı koruyucu aşılamaların büyük bir kısmı aşı bedeli alın-madan yapılmaktadır. Hayvan hareketleriyle hayvan hastalıklarının Türkiye'nin farklı yerlerine taşınmaması konusundaki ön-lemler artırılmış, bu kapsamda ilim Elâzığ'da da açılmış olan yeni veteriner yol kontrol noktaları kurulmuştur. Hayvan aşı ve ilaçlarının testleri ile kalite kontrollerinin yapılacağı akredite ve entegre uluslararası nitelikte veteriner tıbbi ürün kontrol merke-zinin kurulması çalışmaları devam etmektedir. Biyolojik çeşitliliğin ve genetik kaynakların tespiti, tescili, korunması, geliştirilme-si, sürdürülebilir kullanımı, izlenmesi ve kaçakçılığının önlenmesi faaliyetleri ile av yaban hayatı, sokak hayvanları, millî parklar ve ekoturizm konularındaki faaliyetler de sürdürülmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tarım ve Orman Bakanlığı tarımsal üretimin yanında su kaynaklarımızın ve or-man alanlarımızın sürdürülebilirliği hususunda çok önemli çalışmalara imza atmaktadır. Bilindiği üzere, su yaşamsal öneminin yanı sıra tarımdan sanayiye, enerjiden hizmet sektörüne kadar bütün üretim süreçlerinin değişmez girdisi konumundadır. İka-mesi mümkün olmayan bu alternatifsiz kaynağın özellikle bizim gibi yağış rejimi düzensiz ülkelerde kurak periyotlarda kulla-nılmak üzere depolanması büyük önem taşımaktadır. Su kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve yönetilmesinden sorumlu olan Bakanlığımız ülkemizin su kaynaklarını bilim ve tekniğe uygun olarak insanımızın kullanımına sunmak ve aşırı yağışlar gibi suyun verebileceği zararlardan korunmak amacıyla faaliyetlerini sürdürmektedir. Ülkemizde kullanılan suyun yaklaşık dörtte 3'ü tarımsal sulamada kullanılmaktadır. Bu nedenle, tarımsal sulamada etkinlik ve verimlilik hayati önem taşımaktadır. Bakanlığımız modern sulama sistemlerinin kullanılması ve yaygınlaştırılması için yatırım ve desteklerine devam etmektedir. Su kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilir kullanımı kapsamında havza bazında planlar hazırlanarak uygulamaya konulmuştur. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün inşa ettiği baraj ve göletler iklim değişikliğiyle birlikte sıklığında ve şiddetin-de artış gözlemlenen kurak dönemlerde verimli tarım arazilerimize su arzının sağlanması bakımından çok önemlidir.
Bir başka önemli konu da gerçekleştirilen sulama projeleriyle gıda arzı ve güvenliğinin sağlanmasıdır. Sulanabilir arazilerin 7,2 milyon hektarlık kısmı sulamaya açılmış durumdadır. Tarımsal sulamada verimliliğin artırılması için modern su-lama tekniklerine geçilmesi çalışmaları kapsamında borulu sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması temel politika olarak belir-lenmiştir. Tarımsal sulamanın haricinde birim alandan alınan verimin yükseltilmesi için yürütülen önemli çalışmalardan biri de arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleridir. Tüm yurtta yürütülmekte olan toplulaştırma çalışmalarıyla üretim girdile-rinden, özellikle de yakıttan önemli ölçüde tasarruf sağlanmaktadır.
Sayın Bakanım, sürem az kaldı, Elâzığ'la ilgili de birkaç konuya değinerek konuşmamı bitirmek istiyorum. Öncelikle, Türkiye'de ilk yüzer GES Elâzığ Keban'da gerçekleştirildi ve faaliyete alındı; bundan dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Geri ka-lan 3 megavatlık kısmı için de inşallah yakın bir süreç içerisinde ihaleye çıkacaksınız veya çıktınız diye biliyoruz, bunu bekliyo-ruz.
Sayın Bakanım, bir de bizim Elâzığ'da 1956 yılında kurulmuş olan bir şeker fabrikamız var. Uzun yıllardır hem ilimiz ekonomisine, çiftçimize hem de Türkiye ekonomisine önemli katma değer sağlamaktadır. Bu fabrikamızın modernizasyona ve kapasite artırımına ihtiyacı var. Fabrikamızın doğal gaza dönüştürülmüş kazan dairesi kurulması ihtiyacı var, tribünlerin yeni-lenmesine ihtiyaç var. Büyütme ünitesinin ham fabrika ve rafineri kısımlarındaki pişirme kazan sayılarının artırılmasına ihtiyaç var. Santrifüjlerin yenilenmesi, kurutucu ve kristalizatör tesislerinin büyütülerek yenilenmesi ve yeni bina, proje ve otomasyona geçilmesi gibi bir beklentimiz var. Ayrıca, yine sizlere takdim edeceğim Sayın Bakanım, il tarım müdürlüğümüz tarafından 12 adet projemiz Bakanlığımıza sunulacak, sunuldu. Bu projelerle ilgili de ilimizle ilgili bu projelere destekleriniz olursa Elâzığ'ı ve bizleri sevindirmiş olacaksınız.
Ben, bugüne kadar ülkemiz için, tarımımızın ve hayvancılığımızın gelişimi için vermiş olduğunuz bütün katkılar için şahsınızda size ve ekibinize teşekkür ediyorum. 2025 yılı Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinin hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum.