Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin verilerine göre, bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısında dramatik bir artış yaşandı. Ekonomist Prof. Dr. Şenol Babuşçu’nun paylaştığı verilere göre, 2024 yılında bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe alınan kişi sayısı 2023’e göre %58,9 oranında artarak 1 milyon 376 bine yükseldi.
Öte yandan, bireysel kredilerden dolayı yasal takibe düşen kişi sayısı da 2023’te 852 bin 727 iken, 2024’te 1 milyon 182 bin 376’ya çıkarak %38,7 oranında arttı.
Bu veriler, bireylerin kredi ve kredi kartı borçlarını ödemekte giderek daha fazla zorlandığını ortaya koyuyor.
TOPLAM YASAL TAKİPTEKİ KİŞİ SAYISI 1,86 MİLYON!
Bireysel kredi veya kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe alınan toplam kişi sayısı da endişe verici seviyeye ulaştı. 2023 yılında 1 milyon 320 bin 376 kişi yasal takip sürecine girerken, 2024’te bu rakam %40,9 artışla 1 milyon 859 bin 843’e yükseldi.
Bu rakamlar, Türkiye’de hane halkının borç yükünün giderek arttığını ve borçlarını ödeme konusunda ciddi zorluklar yaşadığını gösteriyor.
GRAFİKLER NE ANLATIYOR?
Prof. Dr. Şenol Babuşçu’nun paylaştığı grafiklerde de borçluluk oranındaki dramatik artış net bir şekilde gözlemleniyor.
Bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe düşen kişi sayısı 2023’te 853 bin iken, 2024’te 1 milyon 182 bine yükseldi.
Bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe giren kişi sayısı ise 2023’te 866 binden 1 milyon 376 bine çıktı.
Bireysel kredi veya kredi kartı borcu nedeniyle yasal takibe düşen kişi sayısı 1,86 milyona ulaşarak finansal sıkıntıların arttığını gözler önüne serdi.
YÜKSEK ENFLASYON VATANDAŞIN BELİNİ BÜKÜYOR
Ekonomistler, bireysel kredi ve kredi kartı borçlarında yaşanan bu keskin yükselişin, yüksek enflasyon, artan faiz oranları ve hane halkının azalan satın alma gücünden kaynaklandığını belirtiyor.
Türkiye ekonomisinin önümüzdeki dönemde bireysel borçluluk krizine nasıl yanıt vereceği ve alınacak olası önlemler büyük bir merak konusu. Bankacılık sektöründe de takipteki kredilerin artması, sistemik riskleri artırarak bankalar üzerinde baskı yaratabilir.