EKONOMİ

İstanbul Atlas Üniversitesi'nden kanserden korunmak için beslenme önerileri

- İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Betül Demirbaş: - "Beslenmede özellikle rafine edilmiş unların kullanımı kolorektal, mide, üst sindirim sistemi, meme ve tiroid kanserleri riskini arttırmaktadır"

İSTANBUL (AA) - İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Betül Demirbaş, beslenmede özellikle rafine edilmiş unların kullanımının kolorektal, mide, üst sindirim sistemi, meme ve tiroid kanserleri riskini arttırdığını belirtti.

Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Demirbaş, Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı tarafından 4 yılda bir Dünya Kanser Raporu hazırlandığını aktardı.

Geçen yıl yayımlanan raporda, 2022'de kanser teşhisi konulan kişi sayısının 20 milyon olduğu ve kanser nedeniyle 9,7 milyon ölümün yaşandığının bildirildiğine değinen Demirbaş, "Raporda yapılan tahminlere göre 2050'de dünyada 35 milyondan fazla yeni kanser vakasının olacağı öngörülüyor." ifadelerini kullandı.

Demirbaş, dünya genelinde her 5 kişiden birinin kansere yakalandığını, 9 erkekten biri ve 12 kadından birinin ise kanser nedeniyle hayatını kaybettiğini aktardı.

Dünya genelinde 2022'de en sık görülen kanser türlerinin sırasıyla akciğer, meme, kolorektal, prostat ve mide kanseri olduğunu ifade eden Demirbaş, Türkiye'de 2022'de 240 bin 13 yeni kanser vakasının tespit edildiğini kaydetti.

- "Fazla kilolu veya obez olmak kansere yakalanma riskini artırıyor"

Günlük yaşamda kanser riskini arttıran ya da azaltan faktörler olduğuna işaret eden Demirbaş, şu değerlendirmede bulundu:

"Özellikle sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, bakteri ve virüs enfeksiyonu, yüksek miktarda pestisit ve yapay kimyasallara maruz kalma, radyasyona maruziyet, yüksek yağlı besinlerin fazla miktarda tüketimi, yetersiz taze sebze ve meyve tüketimi, yetersiz posa tüketimi, olumsuz çalışma koşulları, tuzlanmış, tütsülenmiş ve dumanlanmış besinlerin fazla tüketimi, fiziksel hareketsizlik, fazla kilolu veya obez olmak kansere yakalanma riskini artırmaktadır."

Demirbaş, özellikle meme, kalın bağırsak-rektum ve kan kanserlerinin obez bireylerde normal ağırlıktakilere göre daha fazla görüldüğünü belirtti.

Yağlı besinler ve bozulmuş yağ tüketiminin kanser yapıcı ve ilerletici maddelerin de alımının artmasına neden olduğunu ifade eden Demirbaş, "Beslenmede özellikle rafine edilmiş unların kullanımı kolorektal, mide, üst sindirim sistemi, meme ve tiroid kanserleri riskini arttırmaktadır." bilgisini paylaştı.

Demirbaş, beslenme şeklinin kanser oluşumunda etkili olmasının yanı sıra hastalığın kendisinin de bireyin beslenme durumunu olumsuz etkileyebileceğine işaret etti.

Kanserden korunmak için beslenme önerilerini de paylaşan Demirbaş, şu tavsiyelerde bulundu:

"Sağlıklı vücut ağırlığına ve bel çevresine ulaşmak, ağırlık kazanımından kaçınarak bu ağırlığı korumak, mevsimin taze sebze ve meyvelerini seçerek, günlük en az beş porsiyon ve üzerinde tüketmek, tüketmeden veya hazırlamadan önce suyun altında, gerekli durumlarda sirkeli suda bekleterek, iyice temizlemek, posa alımını arttırmak, süt ve süt ürünleri tüketimini en az 2 porsiyon/gün olarak tüketmek, kahve, çay, kola, çikolata gibi kafein içeriği yüksek olan yiyecek ve içeceklerin tüketimini sınırlamak, enerji yoğunluğu düşük besinlerin tüketimini tercih ederek, fast food tarzı besinlerin tüketimini azaltmak, mümkünse hiç tüketmemek."