“Gençlikten Geleceğe” adlı konferans İmam Hatip platformu tarafından düzenlendi.
Konuşmacı olarak Araştırmacı Yazar Ramazan Kayan’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa Elazığ müftüsü Yusuf Sarıkaya, Milli Eğitim Müdürü Ahmet Bağlıtaş, Belediye Başkan Yardımcısı Resul Şahin, Memur Sen İl Temsilcisi İbrahim Bahşi, Avukat İbrahim Gök, İmam Hatip Platformu Başkanı Turgut Tunç ve öğrenciler katıldı.
Konferans Kuran’ı Kerim tilaveti ile başladı.
İmam Hatip Platformu Başkanı Turgut Tunç, konferansa destek verenlere teşekkür etti.
Tunç, “Bu yaptığımız toplantı birkaç kurumumuzun gönül erinin beraber yaptığı bir toplantı başat bu toplantıya bizlere kalbini ve mekanını açan Belediyemize, Belediye Başkanımıza, Belediye Başkan Vekilimize çok teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Elazığ Müftüsü Yusuf Sarıkaya, toplumun en önemli kuşağının gençlik olduğunu belirterek; şuurlu bir gençliğin yetişmesi gerektiğini kaydetti.
Sarıkaya, “Gençlik bir toplumun çok önemli kuşağıdır. Herkes gençliği üzerine yatırım yapar. Bugüne kadar böyle olmuştur. Dolayısıyla gençliğimizin çok şuurlu yetişmesi lazım. Çok bilinçli olması lazım Günlerini çok iyi değerlendirmesi lazım. Kutan ı Kerim’de gençlerden bahsedilir Sahabelerine yaşlarının genelde genç yaşta olduğu görülür” diye konuştu.
Milli Eğitim Müdürü Ahmet Bağlıtaş, ailelerin toplumların ülke ve milletlerin geleceğinin yetiştirecekleri yetenekli ve sorumluluk sahibi gençlerin varlığına bağlı olduğunu söyledi.
Bağlıtaş, “Gençlik bir dönem değil bir ruhtur. Gençlik bir haznedir ve geleceğimizin mimarıdır. Gençliğin inşası geleceğin inşasıdır. Gençliğe sahip çıkmamak manevi bir soykırımdır. Gençlik karşımıza aldığımız bir sorunun adı değil, yanımızda hissettiğimiz bir gücün adıdır. Ailelerin, toplumların, ülkelerin, cemiyetlerin ve milletlerin geleceği yetiştirecekleri yetenekli ve sorumluluk sahibi gençlerin varlığına bağlıdır. Zamanın nesnesi değil öznesi olan bir gençlik geleceği inşa edebilir. Hayâ ve edebi kulanmış farklı bakabilen sorgulayan analiz eden ufku yaşadığı coğrafyanın dışına taşan bir gençlik toplumun öncüsü olabilir. Geleceğe yürümek ancak yetişkinlerin tecrübesi ile gençlerin heyecan ve aksiyonun buluşturulması ile mümkündür. Gençler sizler geleceğin anahtarısınız. Gelecek sizin düşüncelerinizle şekillenecektir. Dünyayı yorumlama ve algılayışınız sayılar üzerinden değil değerler üzerinden olmalıdır” diye konuştu.
Araştırmacı Yazar Ramazan Kayan da, 31 Mayıs 2010 tarihinde Mavi Marmara Saldırısının yapıldığını hatırlatarak, gemide 19 yaşında şehit olan Furkan Doğan’ı anlattı.
Kayan, “Elazığ’dan bir grup geldi. Kendilerini tanıyorum. Daha önce Kayseri’ye programa gittiğimde beni misafir eden arkadaşlar aynıma geldiler. Hocam dediler bizimle birlikte gelen liseli bir gencimiz var. Sizinle tanışmayı arzuladı. Aldık yanınıza getirdik. İşte benim Furkan’la tanışmam o an oldu. Baktım pırıl pırıl bir delikanlı. Masum ve mahcup bir duruşu var. Yakışıklı. Aldım bağrıma bastım. İçimde ısındı. Eğildim yüzüne baktım. Ben Furkan’ın yüzüne bakınca başını önüne eğdi. Benimle göz göze gelmedi. Şaşırdım. Bu çocuk hem benimle tanışmak istiyor. Başını kaldırıp da benimle göz göze gelmek istemiyor. Dikkat ettiğimde şunu fark ettim. Hayâsından, edebinden, iffetinden utanıyor. Başını kaldırıp benimle göz göze gelmiyor ya da gelemiyor. Allah’ım dedim bu zamanda böyle gençlerde mi varmış. Tam da gençlikten ümidimizi kestiğimiz bir zaman diliminde öyle bir genç karşıma çıkıyor ki utanıp başını kaldırıp benimle göz göze gelmiyor. İkinci defa yüzüne baktığımda Kuran-ı Kerim’deki şu ayet aklıma geldi. Onların yüzündeki nişanı secde izindendir. Fetih Süresi 29. Ayet. Sanki Furkan’ın alnında secde izini gördüm. Öyle hissettim” dedi.