ERZURUM (AA) - Erzurum'da sağlık çalışanları, ramazan ayının ilk gününde dondurucu soğuğa rağmen İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek için sessiz yürüyüş gerçekleştirdi.
Kent merkezindeki Lalapaşa Camisi'nin önünde bir araya gelen doktorlar, tıp fakültesi öğrencileri ile sağlık çalışanları, Türk, Filistin ve Doğu Türkistan bayrakları eşliğinde, taşıdıkları döviz ve pankartlarla Yakutiye Medresesi'ne kadar yürüdü.
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Yusuf Demir, grup adına yaptığı açıklamada, bombalar altında büyüyen çocukların, savaş ortasında bile kalemini bırakmayanların, harabe evlerini yeniden yuva yapan annelerin, şehitlerinin ardından gözyaşlarını içine akıtarak dimdik duran yiğitlerin ve dünyaya adaleti öğreten direniş erlerinin sesi olmak için sessiz yürüyüşü 68 haftadır devam ettirdiklerini söyledi.
Gazze'nin bir direniş ve geceleri aydınlatan bir kıvılcım olduğunu dile getiren Demir, "Açlığa, susuzluğa ve kuşatmaya rağmen baş eğmeyenlerin haykırışıdır. Gazze, taş taş üstünde kalmasa bile eğilmeyen başların, yere düşmeyen umutların adıdır. Her sokağı, her taşı, her harabesi, direnişin ve özgürlüğün birer nişanesidir. Bugün Filistin’de yaşananlar, sadece bir coğrafyanın değil, tüm insanlığın vicdanının sınavıdır. Bombalar altında yaşayan masumların çığlıklarına sağır kesilen dünya, insanlığın ne kadar çürüdüğünü gözler önüne sermektedir." ifadelerini kullandı.
- "Uygur Müslümanları, insanlığın en büyük zulümlerinden birine maruz kalıyor"
Gazze’de olduğu gibi, Doğu Türkistan’da da bir halkın, inancı ve kimliği nedeniyle yok edilmek istendiğini işaret eden Demir, şöyle konuştu:
"Kamplara hapsedilen, kimliklerinden koparılan, ibadetleri yasaklanan, ailelerinden koparılan Uygur Müslümanları, insanlığın en büyük zulümlerinden birine maruz kalıyor. Doğu Türkistan’daki kardeşlerimiz, zulme boyun eğmiyor. Onların sesi bizim sesimizdir. Onların direnişi bizim direnişimizdir. Onların mücadelesi bizim mücadelemizdir. Gazze gibi Doğu Türkistan da teslim olmadı, olmayacak. Bugün Gazze, yalnızca Filistin’in değil, dünya üzerindeki tüm zulümlerin sembolüdür. O, hem Müslümanların hem de vicdan sahibi herkesin ortak davasıdır. Biz, mazlumun gözyaşını silmek için buradayız. Biz, zalimlerin karşısında dimdik durmak için buradayız. Biz, hakkı haykırmak için buradayız. Gazze teslim olmadı, olmayacak."
Sessiz yürüyüş, basın açıklamasının ardından Filistin'de hayatını kaybedenler için yapılan duayla sona erdi.