Genel

Erzurum'da bilim insanı, 25 yılda 75 türü simge isimlerle literatüre kazandırdı

- Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Entomoloji Ana Bilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. Levent Gültekin, 25 yılda çoğu Türkiye'den olmak üzere keşfettiği 75 böcek türüne, üniversitenin yanı sıra "Anadolu", "Ege", "Karadeniz", "Temel", "Hakkari" gibi simge isimler de vererek literatüre duyurdu - Hortumlu böcekler familyası üzerine araştırma yapan Prof. Dr. Gültekin: - "Türkiye ile dünyanın farklı coğrafyalarından tanımlanmamış türleri bilime tanıtmaya başladık. Bu zamana kadar 75 takson, yani tür ve cinsi tanımlayıp bilime kazandırdım. Bunun yüzde 90'ı Türkiye biyocoğrafyasına ait türlerdi ve bunlara sıra dışı orijinal isimler verdik"

ERZURUM (AA) - İLHAMİ ERKILIÇ - Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Entomoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Gültekin, 25 yılda yurt içi ve dışında doğada yaptığı araştırmalar sonucu keşfettiği 75 türü, yöre ve simge isimlerle bilim dünyasına kazandırdı.

Üniversitenin Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi, Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi Kurucu Direktörü de olan Prof. Dr. Gültekin, 2000'li yıllardan itibaren hortumlu böcekler familyası (Curculionidae) üzerinde tür çeşitliliği ve sınıflandırma (taksonomik) araştırmaları yapıyor.

Gültekin ve bilim insanlarınca, özel ekipmanlarla yaz aylarında doğadan toplanan ve özenle muhafaza edilerek Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezine getirilen türler, burada mikroskop altında önce erkek-dişi gibi karakteristik özellikleri inceleniyor, ardından numuneler koleksiyona dönüştürülüyor.

Büyük örnekleri iğneleyip küçük örnekleri de karton kağıtlara yapıştıran bilim insanları, bunları en ileri seviyedeki görüntüleme ekipmanlarıyla makro çekimlerle dijital ortamda kaydedip bilimsel çalışmalarda kullanıyor.

Bu kapsamda çalışmalarını yürüten Gültekin, 25 yılda çoğu Türkiye'den olmak üzere keşfettiği 75 böcek türünü, yöre ve simge isimlerle literatüre kazandırdı.

Prof. Dr. Gültekin, AA muhabirine, 1997'de doktoraya başladığında Rusya Bilimler Akademisi Zooloji Enstitüsü'nden alanında çok iyi uzman olan Dr. Sci. Boris Korotyaev'ın Erzurum'da bölümlerini ziyaret etmesiyle tanıştığını ve daha sonra beraber çalıştığını söyledi.

Bu süreçte Rusya Bilimler Akademisindeki birçok taksonomistle aynı ortamda, laboratuvarda ve müzede çalıştıklarını anlatan Gültekin, "Türkiye'de, Doğu Anadolu Bölgesi'nde tür çeşitliliğini belirlemeye başladık ve o esnada birçok ince nüansı Korotyaev hoca bize öğretti, doktora tezimde bilim dünyası için 5 yeni tür tanımladık, 2001'de doktoramı böylece bitirdim." dedi.

Gültekin, taksonomistliğin yaşam biçimi olduğunu, türleri keşfedip tanımlamak ve bilime katkıda bulunmak isteğiyle doğada yıllarca araştırma yürüttüklerini ifade etti.

- Türkiye ile dünyanın farklı coğrafyalarından türleri bilime kazandırdılar

Bu kapsamda toplanılan örneklerin tip materyallerinin nerede ve hangi müzedeyse oralara gidip araştırılması gerektiğini aktaran Gültekin, şöyle devam etti:

"Rusya Bilimler Akademisinde 10 defa, Avrupa'daki doğa tarihi müzelerin birçoğunu içerecek şekilde 25 kez araştırma yapmak üzere bulundum ve 1758 tarihinden itibaren kendi grubumla ilgili tanımlanmış türlere ait tip materyalleri Kopenhag Üniversitesi’nden Paris Müzesi'ne kadar tüm örnekleri inceleyip taksonomik araştırmalar yaptım. Türkiye ile dünyanın farklı coğrafyalarından tanımlanmamış türleri bilime tanıtmaya başladık. Bu zamana kadar 75 takson, yani tür ve cinsi tanımlayıp bilime kazandırdım. Bunun yüzde 90'ı Türkiye biyocoğrafyasına ait türlerdi ve bunlara sıra dışı orijinal isimler verdik."

Üniversitenin web adresinin adını da 2022'de Horasan'ın Saç Dağları'nda toplayıp keşfettiği türe 'Larinus atauni' olarak verdiğine dikkati çeken Gültekin, "Keşfettiğimiz türlere 'Cionus anatolicus', 'Otiorhynchus aziziyensis', 'Otiorhynchus ege', 'Otiorhyncus horasanicus', 'Otiorhyncus karadeniz', 'Otiorhyncus temeli', 'Pholicodes hakkaricus' gibi isimler verdik. Çalışmaları ekip olarak yapıyoruz, 10'dan fazla araştırıcıyla günlük temas halindeyiz. Birlikte çalıştığımız Doç. Dr. Neslihan ve Dr. Sci. Korotyaev ile keşfettiğimiz türe 'Anadolu' ismini de verdik. Karadeniz'de tanımladığım türe 'Karadeniz' ve 'Temel' gibi isimler verdik." diye konuştu.

Gültekin, bir türü tanımlamanın çok kolay olmadığını dile getirerek, 2017 yılında Paris Müzesi'nden ödünç aldıkları Madagaskar örneklerini yaklaşık 7-8 yıldır incelediklerini ve çalışma sonunda 4 yeni cins ile 15 yeni tür tanımladıklarını anlattı.

Evde de çalışmaları sürdürdüklerini dile getiren Gültekin, "Tüm taksonmistlerin evinde mikroskop olur ve bu şekilde çalışmak taksonomistler için hayat biçimidir. Kendi uzmanlık alanımızda Türkiye'nin biyoçeşitliliğini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz." dedi.