Elazığ’da 2000 yılı öncesinde çok sayıda yapıların bulunduğunu belirten Miraç Ayaz: “bu yapıların ayakta bulunması bir yana dursun şuanda içerisinde hala yaşam bulunmakta 60 70 yıllık binalarda yaşayanlar var. Deprem yönetmeliğinden önce yapılan binaları tekrar gözden geçirmeliyiz. Bu binaları tekrar test edelim bunlara göz yummayalım.

 Bizim hedeflediğimiz sadece yapıların yerinde dönüşmesi değil, gelecek 150-200 yılına damga vuracak, planlayacak ve insanların hayatını kolaylaştıracak şehirlerin oluşması için de kentsel dönüşüm gerekli. Ulaşımın, altyapının, trafiğin, eğitimin, yeşil alanların da içine girdiği büyük çapta şehirlerin yeniden dönüşmesi için istiyoruz. Elazığ İnşaat Müteahhitleri Derneği olarak bizlerin istediği şey bir an önce Elazığ’ın kentsel dönüşümün başlatılması ve sonuçlandırılması. Şu anda ne zaman deprem olacağıyla ilgili hiçbir fikrimiz yok.

Özellikle bitişik nizamda ve blok nizamda inşa edilmiş daha çok merkez mahallelerde yorgun yapıların olduğuna dikkat çeken Ayaz; meselenin sadece riskli ve orta hasarlı yapılardan başka bir boyutu daha bulunmaktadır. Yapmış olduğumuz araştırmada irili ufaklı depremlere maruz kalmış , görünürde herhangi bir yapısal hasarı bulunmasa da kolon ve kirişlerde oluşan kılcal çatlaklar dolayısı ile yapı tasarım dayanımından farklı davranarak YORGUN YAPI dediğimiz durumda pek çok bina bulunmaktadır. Yorgun yapılar özellikle bitişik nizamda ve blok nizamda inşa edilmiş daha çok merkez mahallelerimizde bulunuyor. (Nailbey, Şehit İlhanlar ,Rızaiye v.b) bu yapılar kendi başlarına hasarsız gibi görünse dahi yorgun yapı pozisyonunda olduğundan dolayı deprem sırasında tasarım dayanımın ön gördüğü ötelemeden daha fazla öteleme yaparak yandaki binaya çekiçleme etkisi ile hasar verip , çoğu zaman göçük olmasına sebep vermektedir. Ayrıca 1999 yılında Kocaeli depreminde pek çok yapıda aynı durum söz konusudur. Geçmişteki depremlerden de tespit edilebileceği gibi olası şiddetli bir deprem sırasında zaten gereğinden fazla riskli konut stoku bulunan ilimizde birde bu hasarsız gibi görünen yorgun yapıların kaçınılmaz olarak göçmesiyle aziz şehrimiz geri dönüşü olmayan bir yıkımla baş başa kalacağı acı bir gerçektir. Hemen her durumun bizi ivedilikle kapsamlı bir kentsel dönüşümden başka çıkar yolumuzun olmadığı gerçeğini hatırlatıyor.” dedi.

Elazığ’da Hastane Öncesi Obstetrik Aciller Eğitimi Elazığ’da Hastane Öncesi Obstetrik Aciller Eğitimi

HİÇ KİMSENİN ÖLMEDİĞİ BİNALAR OLMASINI İSTİYORUZ

Herkesin bildiği, yakın zamanda İstanbul'da büyük bir deprem beklediğimiz. Sonuç olarak şehirde yapılan, yapılanmaların büyük bir kısmı da deprem sonrası müdahale. Elazığ İnşaat Müteahhitlerinin veya benim isteğim bir teknik adam olarak bu şehirde deprem sonrası müdahale değil, deprem öncesi yapıların güvenli hale gelmesi, kentsel dönüşüm olması. Deprem sonrasında binanın altından bir iki canlı çıkarmaktan daha önemli olanı hiç kimsenin ölmeyeceği hiçbir bina enkazının altında insanın kalmayacağı binalar olmasını istiyoruz. Yani asıl kahramanlık depremden sonra enkazın altından iki tane adam çıkarmak değil. Bizim için asıl kahramanlık bir şehri olmadan önce depreme hazırlamak. Ben bunu yaparsam evet hem başında bulunduğum kurumun hem de mesleğimin hakkını vermiş olacağım. Asıl şey olması gereken depremden sonra kimsenin enkaz altında kalmadığı çözümler üretmek.

KENTSEL DÖNÜŞÜM KISA ZAMANDA HAYATA GEÇİRİLMESİ LAZIM

Ayaz, son olarak; “Biz elbette ki talep makamında bulunmaktayız. Mevcut yorgun ve orta hasarlı binaların şu anki ekonomik koşullar dolayısı ile yıkılıp yeniden yapılması tek başına sivil örgütlerin ve firmaların altından kalkamayacak büyüklüktedir. Devlet büyüklerimizin insanların hayatlarını kolaylaştırmak için yapmış olduğu , kamu kurum binaları, devlet yolları, köprüleri ve mega yapıları gibi projelere verdiği önem kadar insanların hayatlarına mal olacak bu kentsel dönüşüm problemine de bir çözüm bulacağından eminiz. Bu çözümün kısa zamanda hayata geçmesi için biz elimizden gelenden daha fazlasını yapacağımıza inanabilirsiniz.” şeklinde konuştu.

Editör: Batuhan Baskal