Tarihi surlar, Ulu Cami, İçkale Müze Kompleksi, peygamber makamları ve sahabe kabirleri, Ongözlü Köprü, Ziya Gökalp, Cahit Sıtkı Tarancı ve Sezai Karakoç müzeleri...
Diyarbakır çok sayıda medeniyete ait izleri bünyesinde barındırıyor. Geçmişi bugüne bağlayan tarihi yapılar üzerindeki kabartma ve figürler modaya da ilham kaynağı oluyor.
Desenlere uygun kıyafet modelleri tasarlanıyor
Diyarbakır Olgunlaşma Enstitüsünün yürüttüğü proje ile inanç ve kültür değerlerinin üzerinde yer alan, kente özgü motifler, sanat tarihçisi, resim öğretmeni, giyim ve tasarım öğreticisi ve dikiş, nakış ustalarının yer aldığı özel bir ekip tarafından fotoğraflanıyor. Daha sonra bilgisayar ortamında desenlere uygun kıyafet modelleri tasarlanıyor.
Taştan, kumaşa medeniyetlerin modaya aktarıldığı özel koleksiyonun Türkiye'nin yanı sıra yurt dışında düzenlenecek defilelerle podyumda tanıtılması hedefleniyor.
Kıyafetler aylarca emek harcanarak yapılıyor
Diyarbakır Olgunlaşma Enstitüsü müdürü Şirine Eronat, Türkiye'deki 22 olgunlaşma enstitüsünden biri olarak geleneksel motifler üzerine çalışma yürüttüklerini söyledi.
Proje kapsamında 20 kişilik araştırma ekibi ile 2 yıldır sahada olduklarını belirten Eronat, "Diyarbakır açık hava müzesi konumunda olan bir şehir. Her tarafında tarih ve yaşanmışlık var. Geçmişi geleceğe aktarma gayesi içerisindeyiz. Kurum olarak da bunu çok iyi yaptığımızı düşünüyoruz" dedi.
Hazırladıkları tasarım kıyafetleri görenlerin büyük ilgi gösterdiğini anlatan Eronat, çalışma ile tarihi yapılardaki figürler konusunda farkındalığın arttığını vurguladı.
Eronat, kıyafetlerin, özgün olduğundan ve aylarca emek harcanarak hazırlandığından bahseden, hedeflerinin bu emeğin başka ülkelerde de tanıtılması ve görülmesi olduğunu belirtti.
Taştan kumaşa yolculuk
Olgunlaşma Enstitüsünde sanat tarihçisi Mahmut Sukuti, geleneksel el sanatlarını yaşatmak, geleceğe aktarmak ve modernize etmek için çabaladıklarını söyledi.
Çalışmayı yaparken kentin dokusuna uygun yapılardan motifler seçtiklerini anlatan Sukuti, özellikle Ulu Cami'deki figürleri kullandıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Medeniyetlerin bıraktığı izleri fotoğrafladık ve atölyemizde motif haline getirdik. Diğer atölyelerimizde de ürüne dönüştürmeye çalışıyoruz. Taştan kumaşa bir yolculuk olarak bunu düşündük. Amacımız motifi modernize edip günümüz modasına uygun hale getirmek."
Sukuti, Diyarbakır'ın kültürel dokusunun yine kentin kadınların eli ile işlendiğini, hazırlanan tasarım giysileri ulusal ve uluslararası defilelerde görmek istediklerini vurguladı.