Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Türkiye Diyabet Vakfınca SGK'nin Erdoğan Özen Konferans Salonu'nda düzenlenen 11. Diyabet Parlamentosu programında yaptığı konuşmada, diyabetin çağın en yaygın hastalıklarından biri olduğunu söyledi.
Diyabete karşı küresel birlikteliği ve farkındalığı artırmak amacıyla 14 Kasım'ın Dünya Diyabet Günü olarak kutlandığını anımsatan Selçuk, şöyle konuştu:
"Tüm dünyada yaklaşık 425 milyon diyabet hastası olduğunu biliyoruz. Ülkemizde bu sayı maalesef 10 milyonu aşmış durumda. Her 8 kişiden biri bu hastalıktan muzdarip. Gördüğünüz gibi rakamlar sorunun ciddiyetini ortaya koymakta. Daha da üzücü olanı, hastalığın başlama döneminin çocuk yaşlara kadar inmiş olması. Hastalığın yönetiminde, bakımında ve önlenmesinde ailenin de neredeyse tıbbi yöntemler kadar önemli bir rolü bulunuyor. Bu konuda da farkındalığın arttırılmasında ailenin rolünü teşvik etmemiz gerekiyor."
"Gurur verici bir başarı hikayemiz var"
Bakanlık olarak hem diyabet hastalarının hem de ailelerinin yanında olduklarını ifade eden Selçuk, vatandaşların sağlık ve ilaç hizmetleriyle ilgili mağduriyet yaşamamaları için hassasiyet gösterdiklerini vurguladı.
SGK'nin ülke nüfusunun neredeyse tamamını kapsayan sağlık sigortacılığı hizmeti sunduğuna dikkati çeken Selçuk, şunları söyledi:
"Birçok gelişmiş ülkede dahi olmayan hizmet kalitesini ve güvencesini biz vatandaşlarımıza sunmanın haklı gururunu yaşamaktayız. Gurur verici bir başarı hikayemiz var. Sosyal güvenlik sisteminde yaptığımız iyileştirmelerle sağlık sigortası sistemimiz tek bir vatandaşımızı bile sistem dışı bırakmıyor. Vatandaşlarımıza sunduğumuz sağlık sigortacılığı paketimiz, kapsayıcı olduğu kadar, zengin içeriğiyle üstün hizmet sunmakta. Sosyal güvencesi olmayanlar, sağlık hizmetlerimizden, aylık 76 lira 75 kuruş ödeyerek yararlanabiliyor. Buna, bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri de dahil. Dünyada bu kadar düşük maliyetle, böyle kapsamlı sağlık sigortacılığı hizmeti sunan başka bir kamu ya da özel sigortacılık sistemi bulunmuyor."
Harcamalar arasında diyabet tedavisinin payı yüzde 5
Selçuk, SGK'nin 2071'e kadar mali açıdan bir risk taşımadığını dile getirerek "Bundan sonra da geldiğimiz noktayı korumak ve devam ettirmek için sistemin sürdürülebilirliğine zarar verecek sekteye uğratacak yaklaşımlardan kaçınmamız gerekiyor." dedi.
Diyabette geciken teşhis ve tedavinin ciddi ve maliyeti yüksek komplikasyonlara yol açtığını vurgulayan Selçuk, temel hedeflerinin diyabetin önlenmesi olduğunu aktardı. Diyabetle ilgili verilerin toplanması ve değerlendirilmesinin sağlık sigortacılık sisteminin sürdürülebilir olmasına katkı sağlayacağını anlatan Selçuk, şunları kaydetti:
"MEDULA sisteminde yaptığımız düzenlemelerle verileri yakından takip etmekteyiz. Süregiden tedavileriyle ilgili bilgilere bu sistemden ulaşmaktayız. İlaç geri ödeme listelerimize baktığımızda, an itibarıyla 9 bine yakın ilaç geri ödeme listemizde bulunmakta. SGK, 2018'de 630 bine yakın Tip 1 diyabet hastası ve 7 milyon 700 bini aşkın Tip 2 diyabet hastası olmak üzere toplam 8 milyon 330 binden fazla kişinin tedavi masrafını karşıladı. Diyabet için sağladığımız sağlık sigortacılığı hizmetinin bedeli yaklaşık olarak 4,4 milyar liraya ulaştı. 2018'de toplam sağlık harcamaları içinde primer diyabet tedavisi harcamaları yüzde 5 gibi orana sahip. Hastalığın etkin tedavisi ve yönetimini sağlayabilirsek, hastalarımızın hayat kalitesini artırabileceğiz hem de sağlık harcamalarını azaltmış olacağız.
MEDULA veri tabanına göre yaklaşık 5 bin kişi için 370 bini aşkın insülin pompası infüzyon seti ve rezervuarı, 2 milyonu aşkın kişi için de 12 milyon adet şeker ölçüm çubuğunun bedelini karşılamış durumdayız. 4 Eylül'deki SUT düzenlemesiyle de gerek şeker ölçüm çubuğu insülin pompası infüzyon seti geri ödeme miktarı yani bizim ödediğimiz miktarda yüzde 40 ile 60 arasında bir artırım sağlamış durumdayız."