Önce Işık Çitçi adını taşıyan ardından da ismin İlim ve Hayra Hizmet Vakfı olarak adı değiştirilen Vakıfla ilgili tartışma devam ederken İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Şahin Kara’dan yeni bir açıklama geldi.

Açıklamada, “İlim Yayma Cemiyeti olarak sosyal medya hesaplarından konu ile ilgili yaptığımız paylaşımlardan sonra yapılan yanlışa odaklanmak, yanlışın düzeltilmesini talep etmek, doğrunun yanında olmak yerine, bazı kişiler tarafından adı geçen vakfı ve o vakfın geçmişte yaptıklarını, açıklamaya konu olan binayı kiralayan firmayı öven, binanın farklı amaçlarla kullanılmasını isteyen görüşler gündeme getirilerek kişileri ve kurumları hedef alan, konu ile alakasız açıklama ve paylaşımlar yapılmaktadır.  Yapılması gereken “yanlışa ve haksıza karşı durup, doğrudan ve haklıdan yana taraf olmak” ilkesi doğrultusunda açıklamalar yapmak ve ilkeli bir duruş sergilemektir. Bizce asıl sorulması ve tartışılması gereken sorular şunlardır:

Elazığ’da 85 Çocuk Sünnet Edildi Elazığ’da 85 Çocuk Sünnet Edildi

1.      Vakıf mallarının gerekçesi ne olursa olsun, bağış amacı dışında kullanılması, vakfa arsayı bağışlayan bağışçının varisleri Tayfur Özkaynak ve Ayşe Seda Özkaynak tarafından da bu vakfiyenin bu şekilde kullanılmasının doğru olmadığını kamuoyuna beyan etmelerine rağmen bu işlemin yapılması doğru mudur?

2.      Bırakın söz vermeyi, yazılı anlaşmaları gerekçesi ne olursa olsun feshetmek, sözünde durmamak vakıf kültürü ve ahlakına yakışır mı?

3.      Bu yurdun yapılması için ciddi emekler sarf eden, projesini çizen, hâlâ kullanım hakkı ve süresi İlim Yayma Cemiyetine ait olan bir binanın, sözleşmeleri hiçe sayarak başka bir kuruma kiraya verip hak gasbına yol açmak doğru mudur?

Bizler konu ile ilgili açıklamalar yaparken yaşanan olayı kişilerden ve kurumlardan bağımsız, bilgi ve belgeler ışığında değerlendirmekteyiz. Bu bilgi ve belgeler İlim Yayma Cemiyetinin sosyal medya hesaplarında paylaşılmıştır

Bir vakfın, kurumun veya şahsın yaptığı bin tane doğru ve güzel iş, bir tane yanlışı doğruya dönüştüremez. Yanlış, yanlış olarak kalmaya devam eder. Yanlışı düzeltmenin yolu özür dileyip yanlışı ortadan kaldırmakla mümkün olur. Amacımız yanlışın düzeltilmesidir. Bizler kişilere ve kurumlara değil, yanlışa karşı, doğrunun yanında olduğumuzun ve olmaya devam edeceğimizin bilinmesini isteriz” denildi.

Editör: Batuhan Baskal